Toprak

Toprak,
Hiç küsmez insana.
Ne varsa içinde, verir.
Yoktur bir isteği, karşılığı,
Ne ekilirse bağrına,
Ne karılmışsa emekle, terle,
Olduğu gibi verir insana, olduğu gibi.
Ne bir eksik, ne bir fazla.

Toprak,
Hiç kırılmaz insana.
Yağmurda, karda, çamurda,
Varsa üstünde birikmiş suyla,
Arkasında olmayan sırla,
Olduğu gibi yansıtır insana, olduğu gibi.
Ne bir eksik, ne bir fazla.

Toprak,
Hiç darılmaz insana.
Parayı put yapmış doyumsuzlarca,
Bırakılsa da ilgisiz, kullanılsa da hoyratça,
Sürekli kirletilse de ahlaksızca,
Varsa son bir gücü,
Karşılıksız verir insana, karşılıksız verir.
Ne bir eksik, ne bir fazla.

Toprak,
Hiç vazgeçmez insandan.
Nasıl ki vazgeçmezse anne yavrusundan,
İlahi takdirle çıkmışsa bağrından,
Elbette, O’na dönecektir insan,
Dönecektir elbette, sonunda.
Ne bir saniye geç, ne bir saniye erken.
İşte o an, anlamsızdır zaman,
Hükümsüzdür insan.

Toprak,

Bir Dünya idi.
Tıpkı, bizden öncekiler gibi.
Ekilip gidilecek,
Var yok sofrasında,
Üzeri örtülecek,
Hay huy kavgasında,
Silinip gidecek,
Elbet bir gün,
Mizanı görülecek,
Bedenlerin döşeği idi.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir