Vakit

Vakti var, saati var…
Toprağın
Taşı karılmadan, otu atılmadan,
Doğala özdeş sahtekarlıklar karıştırmadan,
Emeğe, alın terine gözler kapanmadan,
Can yoldaşı
Kuzey yosunları ağaçların,
Toprak kokan kucağında
Uyanmadan, ıslak baharların
Zamanı var, sırası var,
Sürülmesine toprakların.

Vakti var, saati var…
Renkler
Doğarken güneşin rahminde,
Ab-ı Hayat sırtında bulutların,
Düğün, dernek, halay başı damlaların,
Dereler, nehirler,
Döşeği olmuş yağmurların,
Zamanı var, sırası var,
Ekilmesine tohumların.

Vakti var, saati var…
Ağıtlar, feryatlar, gök sesli kara bulutların,
Duyulmaz artık nicedir
Yankıları.
Bu topraklarda türkülerin, şarkıların,
Isıtmaz artık nicedir
Solukları.
Üzengileri kopmuş,
Nalınsız ayaklı, eğersiz atların,
Zamanı var, sırası var,
Kök salmasına fidanların.

Vakti var, saati var…
Sabır tenceresinde,
Göz yaşlarıyla taş kaynatan anaların,
Sigara kağıdına sarılmış,
Tütün kokulu hayalleri babaların,
Rüzgârsız, dalgasız denizlerde
Sessizce giden, küreksiz sandallarda
Bekleyen çocukların,
Zamanı var, sırası var,
Yeşermesine umutların.

Vakti var, saati var…
Bitmesine kavgaların,
Susmasına çığlıkların,
Sarılmasına kolların,
Temizlenmesine ruhların.
Zamanı var, sırası var,
Gelecek elbet vakt-i merhun.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir