Say ki

Say ki;
Unuttuk tüm öfkeleri,
Kirli ve körelmiş yürekleri,
Sildik tüm bencillikleri.
Temiz ve masum bir ışık,
Sanki yeni doğmuş gibi,
Yanacak,
Elbet yanacak…

Say ki;
Kapattık kapıları yalanlara,
Sözümüz var doğruluğa,
Yeminimizi bekleyen yarınlara,
Temiz akıl, temiz vicdanla,
Ekilecek tohumlar bin bir umutla,
Çıkacak,
Elbet çıkacak…

Say ki;
Çaresizlik küfür olsun durana,
Emeksiz çiğnenen her bir lokma,
Damı huzursuz topraklar,
Sahipsiz kalan yurtlarda,
Yağmurdan önce adımlarla,
Aşınacak,
Elbet aşınacak…

Say ki;
Rüzgar umutları dağıtacak,
Yağmur vicdanları ıslatacak,
Güneş masumiyetle ısıtacak,
Toprak, sevgi köklerini yaşatacak,
İnsan bu hayatta söz olacak.
Ve ses olacaksın,
Boğazını yırtarcasına, haykırarak,
Olacak,
Elbet olacak…

Say ki;
Ne yakamozların çığlığı,
Ne de yosunların sabırsızlığı,
Vurgun vurgun,
Kulaç kulaç,
Tertemiz terlerimiz,

Denizlere karışacak,
Elbet karışacak…

Say ki;
Vurdukça
Her dalgada kıyılar,
Estikçe
Her poyrazda rüzgarlar,
Kırmızı gül kokularıyla,
İnsanlık dirildiği vakit,
Elleri, dilleri, belleri,
Kirli olanlar,
Susacak,
Elbet susacak…

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir