Kabullenmek!
Zor değil,
Çıkmazlarda kaybolurken,
Gidilecek yönü şaşırıp,
Geri dönüşün çaresizliğinde,
Tekrar ve tekrar, yeniden başa dönmek.
Kabullenmek!
Bildiğin halde tüm gerçeği,
O adımı atmak varken,
Nasıl bir saçma gururun girdabında,
Kaybolduğunu hissetmene rağmen,
Bekleneni söylememek.
Kabullenmek!
Hiçbir zaman galibi olamayacak,
O sonsuz gücün karşısında,
Egonun beyhude boşluğunu,
Biraz hüzün, biraz acıyla,
Derinlerde bir yerlerde,
Pişmanlık dolu hayata, ağıt yakarak,
Ah ile vah ile, çaresizce anlamak.
Kabullenmek!
Ne çıkarken yola,
Dönüp bakmadan arkana,
Ne de ayak basmadan,
Yoluna çıkarılan taşlara,
Varsın olsun, dövülür demir tavında,
Atabilmeli; kirli sesi, küskün sözü, kulak arkasına.
Kabullenmek!
Başlarken hikayeni anlatmaya,
Şaşırmadan dinleyenlerin çokluğuna,
Doğrularla yanlışların dürüst,
Ve bir o kadar cesur toplamında,
Son paragrafta yalnız kalsan da,
Yine de dinletebilmektir seni sana.
Kabullenmek!
Çoklarla azların sayılamadığı zamanlarda,
Sıvası dökülmüş, boyasız duvarların arkasında,
Alınan her nefese şükrederek, bir gün daha,
O sefil gevezeliklere, katlanarak yürümek.
Kabullenmek!
Payelerken, sahte ortamların beyliği uğruna kendini,
Tembel ve isteksiz barış güvercini,
Korkak ve tavizkar toplumun bireyi,
Sahte ve sinsi dünyanın kirlenmişliği
İçinde, yaşadığını bilmek.
Kabullenmek!
Nihayetinde,
Yaşadığın ve yaşattığın,
Toplam evetlerin ve hayırların,
Ya da nedenlerin ve sonuçların,
Çaresiz ve düşkün kararsızlığında,
Her şeyin insana ve hayata,
Ait olduğunu anlayarak,
Devam etmek.
Bir yanıt yazın