Hani bir gün,
Bir sınırsız, zamansız anda,
Kopan bir ışığın koynunda,
Elimizde sözümüz, yazımızla,
Savrulduk bu dünyaya.
Hani bir gün,
Siyah güvercinimin kanatlarında,
Bir buğulu hayal, bir masumiyet, bir sevda,
Gelip konmuştu dalıma,
Olmuştuk revan yola.
Hani bir gün,
Bir İstanbul akşamında,
Siyahla beyaz iki dora,
Sürüklemişti beyaz peşi sıra,
Hayatın kalanıydı sırtımda.
Hani bir gün,
Bir gözyaşı sabahında,
Gövdemi saran yıldızlarımla,
Dönmüştüm dallı budaklı çınar ağacına,
Satır satır yazılmıştı hayatıma.
Bir yanıt yazın