Göç ediyor zaman,
Alıyor çocukluğumu.
Dinlemeden, beklemeden götürüyor;
Çaresiz, güçsüz, peşi sıra koşturuyor.
Sadece avunacak bir parça,
Anı bırakıyor.
Göç ediyor zaman,
Alıyor arkadaşları, dostları.
Gidenlerin ardından,
Göz yaşları bırakıyor;
Çaresiz, güçsüz, öylece bekletiyor.
Elbette sıra ile.
Sadece biliyor.
Göç ediyor zaman,
Yıllar, mevsimler, bir bir geçiyor;
Emanet can, sadece biriktiriyor.
O canlı, o ateşli, o hızlı ben;
Sessiz, sakin ve huzurla,
Sadece bekliyor.
Göç ediyor zaman.
Bir tarifi yok aslında.
Doğumdan, ölüme uzanan,
Adına gün denilen,
Güneşle doğan,
Güneşle batan zaman,
Sadece akıyor, akıyor, akıyor…
Bir yanıt yazın