Bir ikindi vakti,
Demir aldı vapur Kadıköy’den.
İçinde, bin bir çeşit insan,
Yüksek sesle konuşan.
Çevresine yabancı, kendisine aşık,
Kahkaha atan.
Kimisi renkli kumaştan,
Kiminin hali perişan.
Hepsi doluşmuş,
Beyaz kuğunun sırtına,
Denizi yara yara,
Ağır ağır, kıyıdan kıyıdan,
Yol alıyor, Beşiktaş’a.
Arka salonda tam ortada,
Kanunla dertli dertli çalan,
“İkinci baharı yaşıyor ömrüm”,
Nameleri dökülürken,
Gözlerim daldı mavi denize,
Vapurun kirli camından.
Kaç bahara daha ulaşır insan,
Daha bitmeden, dökülen yaprakların hesabı?
Daha bilmeden,
Kaç yüreğin,
Kaç sözün,
Bilinmeden cevabı?…
Bir yanıt yazın